ZÜLKARNEYN SEDDİ
Bilim ve araştırma neticesinde, Birinci yolculuk Kuzey Kutubuna, ikinci yolculuk Güney Kutubu yani Antartika'ya, üçüncü yolculuk, iki dağın arasına idi. Bu iki dağın ise nerede olduğunu yazmıştık. Kuzey Kutubu birinci dağ, ikinci dağ ise Antartika'ydı. Bu dağları bilimsel tespitlerlerle ortaya koyduk.
Şimdi bu iki dağın arasındaki sed neymiş görelim.
KEHF SURESİ;
93 - Nihayet iki dağ arasına ulaştığında onların önünde, hemen hiç söz anlamayan bir kavim bulmuştu.
94 - Dediler ki: "Ey Zülkarneyn! Ye'cuc ve Me'cuc bu yerde fesat çıkarıyorlar. Onun için, bizimle onlar arasında bir sed yapman şartıyla sana bir vergi versek olur mu?"
95 - Dedi ki: "Rabbimin bana vermiş olduğu servet ve saltanat, sizin vereceğiniz şeyden daha hayırlıdır. Bana maddî yardımda bulunun da sizinle onların arasına en sağlam seddi yapayım.
96 - "Bana, demir kütleleri getirin." Nihayet dağın iki ucunu denkleştirdiği vakit: "Ateş yakıp körükleyin" dedi. Demiri bir ateş koru haline getirince. "Bana erimiş bakır getirin üzerine dökeyim" dedi.
97 - Artık Ye'cuc ve Me'cuc bu seti ne aşabildiler ne de delebildiler.
98 - Zülkarneyn dedi ki: "Bu Rabbimin bir lütfudur. Rabbimin vaadi geldiği vakit de onu dümdüz yapacaktır. Rabbimin vaadi de haktır.
Üçüncü yolculukla devam ediyoruz.
Bu yolculuk, nihayet iki dağın arasına vardığı yolculuktur. Burada, onların önünde laftan, sözden anlamayan bir kavim buldu, denmektedir.
Alimlerin, tefsircilerin ve araştırmacıların yaptığı hata; onların önünde, dediği yeri muhtemelen iki dağ olarak almışlar. Bunun böyle olmadığını aşağıda açıklamalarımda anlatacağım.
Burada tekrar alimlerin, tesfircilerin ve araştırmacıların atladıkları çok önemli yer; sanki ZÜLKARNEYN direk bu laf, söz anlamayan kavimle muhatap oluyor.
HAYIR! Dikkat edin deniyor ki, onların önünde yani ZÜLKARNEYN'i tanıyan bilen birilerinin önünde, laf, söz anlamayan bir kavim buldu. Burası çok önemli ! ( Laf,söz anlamayan; ye'cüc, me'cüc) Muhatap olduğu topluluk ise onlar dediği kimseler.(ZÜLKARNEYN'i tanıyan kimseler).
Onların dediği kişiler belli ki, ZÜLKARNEYN'i çok iyi tanıyorlar. Tanıyor diyorum çünkü ismen hitap ediyorlar. ZÜLKARNEYN diye.
Ayette, onlar diye geçen topluluk; "Ey Zülkarneyn! Ye'cuc ve Me'cuc bu yerde fesat çıkarıyorlar. Onun için, bizimle onlar arasında bir sed yapman şartıyla sana bir vergi versek olur mu?" ZÜLKARNEYN ise siz beni tanıyorsunuz, benim parayla, malla işim yok, ALLAH'ın bana verdiği muhteşem kudret, bunların hepsinin üzerindedir. Bu yüzden siz bana sadece yardımcı olabilirsiniz demektedir. Siz bana yardımcı olun da sizin ile onlar arasında en sağlam seddi yapayım Dedi.
Niçin ZÜLKARNEYN? Çünkü o ALLAH tarafından her türlü bilgi ve kudretle donatılmıştır. AZAP bile yapma yetkisi vardır.
"ZÜLKARNEYN, bana demir kütleleri getirin, deyip iki dağın ucunu birbirine denk getirince, ateşi körükleyin, ateş kor haline gelince de, bana erimiş bakırı getirin üstüne dökeyim, bundan sonra ye'cüc ve me'cüc bu seddi ne aşabildiler, ne de delebildiler denmektedir".
Burada, anlatılan yapılan işin çok sağlam olduğudur. Bizim burada yapacağımız, yapılan işin ne olduğunu araştırmak olmalıdır. Burada gerçekten iki dağın arasına sed yapılmış mıdır, yoksa bize anlatılmak istenen, biz öyle sağlam bir yapı yaptık ki bu yapıyı "ALLAH'tan başka kimse yıkamaz" mı denmektedir.
Dünyada, yanyana iki dağ aramaya kalkarsak bu işin içinden çıkamayacağımız aşikardır. Onlarca yanyana dağ sayabiliriz. Yüce Rabbim, Dünya'da insanlık yaşamının başlamasından vaadin hak olduğu zamana kadar "İKİ ZAMAN" sahibi olarak Dünyayı yöneticeksiniz deyip, hem de Dünya üzerinde her şey yapabilecek güce sahipsin diye veriyorsa; iki dağ arasında seddi başkalarının yardımına kalmadan yapması gerekir.
ZÜLKARNEYN, daha önce açıkladığım gibi bir sistemdir, birey değildir. Bu topluluk da bu sistemin bireylerindendir. Sistemden yani ZÜLKARNEYN'den istekleri vardır. Zengindirler. Bu topluluk aynı Zaman'da sisteme para bile teklif ederler. Çünkü paranın güç olduğunu çok iyi bilmektedirler. O zaman, bizim burada yapacağımız iş, Dünyada sed aramak değildir. Ne yapmamız gerekir?
Burada, bir manevi güç aramamız gerekmez mi?
ZÜLKARNEYN, madem böyle bir isteğiniz var, o halde sizde yardım edin der.
Bize bu kıssada anlatılmak istenen manevi bir Seddir. "Nihayet, iki dağın ucunu denkleştirdiği vakit", yani, Kuzey Kutup ve Güney Kutup noktalarını birleştiren meridyenler gibi çekilmiş mecazi anlatımlı "MANEVİ" bir Seddir. Anlatım, Dünyanın bir tarafından öbür tarafına geçilemeyen bir Sed gibi.
Bu topluluğun arasına belli bir vakte kadar fesat, bozguncu girmemesi için çekilen MANEVİ Seddir.
ZÜLKARNEYN, bu topluluğun amacını bilmektedir. Çünkü "Bu Rabbimin bir lütfudur. Rabbimin vaadi geldiği vakit de onu dümdüz yapacaktır. Rabbimin vaadi de haktır. Demiştir. Şimdi yine herkesin gözden kaçırdığı ama ayetin kilit noktası "LUTUF" ne demekmiş bir bakalım;
"SAYILAN, DEĞER VE ÖNEM VERİLEN BİRİNDEN GELEN İYİLİK".
Demek ki MANEVİ SED, bu topluluğa ALLAH TARAFINDAN YAPTIRILMIŞ bir iyilikmiş. Zaman'ı gelince bu manevi sedi dümdüz yapacakmış.
Acaba ALLAH niye bir Kavim değil de, onlar dediği bir topluluğa iyilik yapsın. Hem de Zaman'ını belirlemiş bir süre içinde. Bozguncuları arasına istemeyen bir topluluk, hem sistemin içinde olan, aralarına kimsenin karışmasını istemeyen, Hemde kendi aralarında birbirlerinde çok bağlı olan bir topluluk.
AYETTE NİYE DEMİR, NİYE BAKIR GEÇMEKTEDİR;
Bu gün set denilince akla ilk gelen büyük bir duvar olur. Dünyada da örneği çoktur. Çin seddi taş ve kayalardan yapılmıştır. Mısır piramitleri ayrı bir örnektir. Kesilmiş kayalardan meydana gelmiştir. O zaman niye demir kütleleri eritip üzerine bakır dökeyim demektedir. Tamamen Dünya üzerinde sistemin sağlamlığı söz konusudur. Bize anlatılmak İstenen Dünya üzerinde kurulan bağdır. Bu bağ Sistemli bir çalışma ( işin içinde birbirlerine yardım mevcut ). Eğer gerçekten bir set yapılmış olsaydı, demir kütleleri getirin yerine taşları getirin derdi.
HADİD SURESİ 25. Ayet;
Andolsun ki resûllerimizi beyyinelerle (açık delillerle, ispat vasıtaları ile) gönderdik. Ve onlar ile beraber kitabı ve mizanı indirdik ki insanlar arasında adaletle hükmetsinler diye. Ve içinde kuvvetli sertlik bulunan DEMİRİ indirdik. Ve onda insanlar için pekçok menfaatler (faydalar) vardır. Ve (bu), gaybda (görmeden) kendisine ve resûllerine yardım edecek olan kimseleri, Allah’ın bilmesi (belli etmesi) içindir. Muhakkak ki Allah; Kavî’dir (güçlüdür, kuvvetlidir), Azîz’dir
Şimdi ise sıra "BAKIRA "geldi ;
Bana demir kütleleri getirin, deyip iki dağın ucunu birbirine denk getirince, ateşi körükleyin, ateş kor haline gelince de, bana erimiş bakırı getirin üstüne dökeyim, dedi.
Demir sağlamlığı kadar aynı zamanda kırılgan bir madendir. Burada demirin kor haline gelmesi ergime noktası olduğundan dolayı kor halindeki demirin üzerine dökülen bakırla mukavemeti bir kat daha artmış olur. Çünkü, bakır; demirin kırılganlığını kaybetme özelliğini taşıyan bir madendir. Bu da ZÜLKARNEYN sisteminin bir kat daha sağlam bir zemine oturtulmuş olduğunu anlatıyor. Bakır, ayrıca iletken de bir maddedir. Bu iletkenlik, zaman, ne zaman olursa olsun, kendi aralarında haberleşmenin ne kadar rahat yapabileceklerini de gözler önüne sermektedir.
Bakır ; Demirin vücutta düzenli bir şekilde kullanılması için de gereklidir. Bakır olmazsa demir hemoglobine bağlanmaz.(cosmiclife.com.tr)
(Çıplak iletkenler, baralar, yalıtılmış hava hattı ve yeraltı güç kabloları ve ek malzemeleri elektrik enerjisi iletim ve dağıtımının başlıca elemanlarıdır. Yakın zamana kadar, elektrik enerji iletim ve dağıtımında, bakır, uygun özellikleri nedeni ile bu alandaki ana iletken malzemesi olarak kullanılmaktaydı).(wikipedia
"Topluluk kim, niye, niçin hatta ne Zaman" biraz dinlendikten sonra.....
BURHAN
28 Temmuz 2017 Cuma
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
YE'CÜC ve ME'CÜC Kur'an, "onlarca ayetin içinde geçen bozgunculuğu" direk olarak insanın yaptığını anlatmaktadır. Kur...
-
NEPTÜN- BALIK BURCU 61. Ayetin arapça ve türkçe karşılığı 1. fe lemmâ : böylece olduğu zaman 2. belega : erişti, ulaştı 3. mecmea :...
-
KEHF SURESİNDEN BİR KISSA Musa ile Kulun yolculuğu enteresan değilmidir? ""Kul; 1. Yolculukta gemiyi deler, Musa şaşırır kalır....
-
ALLAH'ı Kandırmaya Çalışanlar; ------------------------------------ Arkadaşlar, biraz gündem olduğu için paylaşıyorum, CUMARTESİ ...